OYUNBOZAN AHMET
Öğretmenimizin, “Çıkabilirsiniz.” sözüyle ok gibi yerlerimizden fırladık. Bir solukta bahçedeydik.
Oynayacağımız oyuna bir türlü karar veremiyorduk.
Ahmet:
- Buldum! dedi. Ne oynayacağımızı biliyorum, birdir bir.
Yunus yüzünü ekşiterek:
- Hayır, o oyun eğlenceli değil. Saklambaç oynayalım.
Bu fikir herkesin hoşuna gitmişti. Uzun zamandır oynamıyorlardı bu oyunu. Hem kızlar da oynayabilirdi.
Oyun için sayışmalar yapılırken Ahmet içten içe arkadaşlarına kızıyordu.”Ben yapacağımı bilirim.” diye mırıldandı.
Ebe seçilen Sema oldu. Sema, bir ağaç altında gözlerini yumdu, saymaya başladı. Ahmet, herkesin saklanmasını bekledi. Yerlerini öğrendi. Sema‘nın onu kolayca bulabileceği bir yere çömeldi. Tabi Sema onu hemen gördü ve sobeledi.
Ahmet, Sema’yı takip ediyor, saklananların yerlerini gösteriyordu. Arkadaşlarının uyarılarına aldırış etmiyordu. Oyunun tadı tuzu kaçmıştı. Birkaç kişi:”Seninle bir daha oynamayacağız!” dediyse de onun umurunda değildi. İstediği oyun oynanmamıştı ya, oh olsundu.”Ağız tadıyla oyun oynatmayacağım onlara…” diye kendi kendine söyleniyordu. Tüm bu olup bitenleri Derya öğretmen, öğretmenler odasının penceresinden izliyordu. Zilin çalmasıyla tüm öğrenciler sınıflarına girdiler. Öğretmenlerinin sınıfta onları beklediğini görünce şaşkınlık içinde yerlerine oturdular. Herkes sesi soluğu kesilmiş bir halde Derya öğretmene bakıyordu. Ahmet, soğuk soğuk ter dökmeye başlamıştı. Öğretmeninin üzüntüsünün teneffüste yaptıklarından dolayı olduğunu anlamıştı.
Rengi atmış, titrek bir sesle:
- Öğretmenim… diyebildi sadece.
Derya öğretmen:
- Çocuklar, sizlerle daha önceki derslerimizde konuşmuştuk. Oyun oynarken birbirimize saygılı olacaktık. Ama biraz önce Ahmet’in yaptıkları beni çok üzdü, dedi.
Ahmet:
- Öğretmeni, sizden ve arkadaşlarımdan çok özür dilerim. Söz veriyorum bir daha kimsenin oyununu bozmayacağım, dedi. Gerçekten de o günden sonra Ahmet, kimsenin oyununu bozmadı.
Aygün ASLAN
1. Yukarıdaki metni okuyarak hikaye haritasını doldurunuz.
2. Aşağıdaki kelimeleri ismin hal eklerine göre yazınız.
Yalın : havuz omuz
-e hali:
-i hali:
-de hali:
-den hali:
3. ”iğne” sözcüğü hangi cümlede mecaz anlamda kullanılmıştır?
a- ) Annem dikiş iğnesini yere düşürmüş.
c- ) Kardeşimin eline iğne battı.
b- ) Doktor, teyzeme iğne vermiş.
d- ) Esin’in iğneleyeci sözleri herkesi kendinden uzaklaştırdı.
4. Aşağıdaki sözcüklerden hangisinin eş seslisi yoktur?
a- ) şarkı b- ) ben c- ) han d- ) yaz
8. ”kırılmak” sözcüğü aşağıdakilerden hangisinde gerçek anlamıyla kullanılmıştır?
a- ) Cam büyük bir gürültüyle kırıldı.
b- ) O sözlerinden dolayı sana çok kırıldım.
c- ) Ağacın dalları fırtınada kırıldı.
d- ) Fincan yere düştü kırıldı.
5. Aşağıdaki sözcük gruplarından hangisi anlam ilişkisi yönünden diğerlerinden farklıdır?
a- ) ayakkabı-pabuç b- ) buluş-icat
c- ) Hikaye-öykü d- ) alt-üst
6. “Dayım yetenekli ve tecrübeli bir insandır.” Cümlesinde koyu renkle yazılan kelimelerin yerine aşağıdakilerden hangilerini getirirsek cümlenin anlamı bozulmaz?
a- ) çeviri- öneri b- ) zorunlu – teklif
c- ) talih – usta d- ) kabiliyet- deneyim
7. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi ismin – i hali ekini almamıştır?
a- ) sırayı b- ) kitabı
c- ) sıvı d- ) camı
8. ”pide, topu, peteği” kelimeleri sırasıyla ismin hangi hal eklerini almışlardır?
a- ) yalın hali, -i hali, -den hali
b- ) –de hali, -i hali, -e hali
c- ) yalın hali, -i hali, -i hali
d- ) –e hali, -i hali, -den hali
9. “görmek” sözcüğü hangi cümlede farklı anlamda kullanılmıştır?
a- ) Derya ile konuşurken öğretmenim beni gördü.
b- ) Mağazada çok güzel bir kazak gördüm.
c- ) Kapıda dedemleri görünce çok sevindim.
d- ) Ahmet bana bağırınca gününü gördü.
10. Aşağıdakilerden bir paragraf oluşturulduğunda hangisi bu paragrafın ilk cümlesi olur?
a- ) Bütün karma sergilerimde bunu yaptım.
b- ) Genç kuşak sanatçıları için bir tanıtma fırsatı görüyorum ben bunu.
c- ) Benim, düzenlediğim sergilerde bir prensibim var.
d- ) Ünlü ressamların yanına, onlar kadar tanınmayan genç sanatçılar koymak.
Büyük mimarlarımız, eserlerinin yanı başında birkaç çınar veya serviyi hiç eksik etmezlerdi. Bazıları, daha ileriye gider, cami ve medrese avlusunun ortasında, çınarın, servinin yetişmesi, sarmaşığın halkalanması için yer ayırırdı. Zaten eski Türk bahçesi, böyle ağaçlı, çiçekli bahçe idi. Mimarlık ile ağacın bu işbirliğinin en iyi örneği, Süleymaniye Müzesi’nin avlusudur.
11. Parçaya göre, ağaçlarla yapıların işbirliğinin en güzel örneği neresidir?
a- ) Cami avluları
b- ) Türk bahçeleri
c- ) Süleymaniye Müzesi’nin avlusu
d- ) Medrese avluları
(1) Büyük kapı akşama doğru gürültüyle açıldı. (2) İki kişi konaktan çıkarak sağa doğru yürüdü. (3) Öndeki beyaz saçlı, kısa boylu, ihtiyar adam dedeleriydi; ancak daha genç olan siyah saçlı adamı ilk defa görüyorduk. (4) Köşe başında kendilerini bekleyen arabaya binip gittiler.
12. Yukarıdaki numaralanmış tümcelerin hangisinde, ötekilerden farklı bir duyu organı aracılığıyla algılanan ayrıntıya yer verilmiştir?
a- ) 1 b- ) 2 c- ) 3 d- ) 4
Kara kocaman ağızlı tünellerden geçerken duyulan koku. Çığlık çığlığa bir düdük sesi. Hat boyunca kayalardan kayalara atlayarak, kendini bir o kayaya bir öbür kayaya çarparak parçalayan bozbulanık su.
 |
| indir |
a- ) Görme
b- ) Dokunma
b- ) Dokunma
c- ) İşitme
d- ) Koklama
d- ) Koklama
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder