ORMANCI VE AYI
Ormanda bir ayıyı büyük bir boğa yılanı yakalar ve belinden sararak sıkıştırmaya başlar. Ayı can havliyle kıvranırken, o sırada ormandan geçen bir adam, ayının bu halini görür ve kılıcını çekerek yılanı ikiye böler. Ayı da ölümden kurtulur.
Ayı artık adamın peşini bırakmaz. Kendisine yapılan iyiliğe karşılık, onunla dost olmak ve hizmetinde bulunmak ister. Adam ayının peşini bırakması için ne kadar uğraşsa da, ayı gitmez ve adamın evinin kapısının önünde bekler.
Konu- komşu adama: “Yahu, ayının dostluğuna güven olmaz. Ahmağın dostluğu düşmanlıktan beterdir, ayıya güvenme, defet gitsin” derlerse de adam;
“Beni kıskanıyorlar, ayı gibi güçlü kuvvetli bir yardımcım var, çekemiyorlar” diye söylenenlere aldırmaz.
Adam bir gün ayı ile birlikte ormana odun kesmeye gider. Bir süre çalışırlar. Adam biraz dinlenmek için bir ağacın gölgesine uzanır. Ayı da başucunda bekçilik eder.
Bu sırada bir sinek adamın yüzüne konar. Ayı, efendisine iyilik olsun diye sineği kovalar. Fakat sinek tekrar kalktığı yere konar. Ayı yine kovalar. Sinek havada bir daire çizdikten sonra yine adamın yüzüne konduğunda, ayı büsbütün sinirlenir. Değirmen taşı gibi kocaman bir kaya parçasını yüklendiği gibi adamın yüzünde duran sineğe fırlatır. Sinek ölmüştür ama, adamla birlikte…
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder